ne zaman bir sahile gitsem
sen gelirsin aklıma
denizin dalga seslerine karışmış sesin
ve saçların
uzun, bulutlara uzanan kirpiklerin
arkamızda uzun bir boşluk
ve portakal ağaçları
uzaktaki köpeklerin fısıltısını duyar gibiyim
biraz ilerideki deniz fenerini görür gibiyim
bütün yoldan geriye
bir adım kalmışken
bir adım sonra çıplak ayaklarımızla
çimlere basmak üzereyken,
çamurlu topraklardan yürüdüğünü görür gibiyim
ben toza dönmek üzereyim,
toprağımdaki zambaklar sulanmadı
saçlarımı örmediler,
bir kayanın üzerinde ölürüm belki
kimse görmeden.
ben ne zaman bir sahile gitsem
yüzün gelir aklıma
denizin sesini dinlemem
ve portakal ağaçlarım da yoktur belki
ama yine de
parmaklarım sızlar
ve yalnızca parmaklarıma sinen
portakal kokusuna bakarım
gözümden bir yaş düşer,
gün batar
ve ben seninle
yine sensiz kalırım
düşlerimde.
3.45
29.01.20